3 maymun metaforu ve İK

3 maymun metaforu ve İK
3 maymun metaforu ve İK
3 maymun metaforu nedir ?

Görmedim    Gözlerini kapatan maymun, kötü veya olumsuz bir şeyi görmezden gelmeyi simgeler.
Duymadım    Kulaklarını kapatan maymun, duyduğu olumsuzlukları duymamış gibi davranmayı simgeler.
Söylemedim  Ağzını kapatan maymun, bildiği olumsuzlukları ifade etmekten kaçınmayı simgeler

Metaforun tersine İK departmanları işi yanlışa götüren sözlere kulak vermeli, kötü davranışların normalleştirilmesini engellemeli ve olumsuzlukları sık sık seslendirmeli.

Kurumsal dünyada sıklıkla karşılaşılan "üç maymun" metaforu — görmemek, duymamak, konuşmamak — ne yazık ki insan kaynakları (İK) departmanlarının bazı durumlarda sergilediği tavırları da yansıtabilir. Ancak, İK'nın bu metaforu tersine çevirmesi ve daha aktif, daha duyarlı bir rol üstlenmesi, hem çalışanlar hem de organizasyonun sağlığı açısından kritik öneme sahiptir.

"Görmek" - Kurumsal Gerçeklere Gözlerini Kapatmamak

Gözlerini kapatan bir İK departmanı, çalışanların problemlerini, performans sorunlarını ve hatta iş yerinde gelişen toksik ortamları görmezden gelme eğiliminde olabilir. Fakat İK'nın asli görevi, bu sorunları erkenden tespit etmek ve çözüm için proaktif adımlar atmaktır. Eğer çalışanlar mobbing, ayrımcılık veya iş yükü adaletsizliği gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorsa, İK'nın gözlerini kapatması, sadece sorunların büyümesine neden olur. Son dönemlerde yaygınlaşan pansuman yöntemlerle çalışan probemlerini çözme girişimleri bu metafora örnek teşkil etmektedir.

"Duymak" - Çalışanların Sesine Kulak Vermek

Duymamak, çalışanların endişelerini, şikayetlerini veya önerilerini göz ardı etmek anlamına gelir. İK'nın tersine hareket etmesi gereken ikinci alan ise budur: Çalışanların sesine kulak vermek. Performans değerlendirmeleri, geri bildirim toplantıları, staj ve mentorluk gibi araçlar bu noktada devreye girer. Ancak bu verileri toplamak yeterli değildir; bu bilgilerin etkili bir şekilde işlenmesi ve çalışanların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirilmesi gereklidir. Çalışan memnuniyet anketleri, gerek matematiksel gerekse psikolojik dayanaklarının yoksun olmasından dolayı İK'ları farklı metodlar üzerine çalışmaya ve geliştirmeye itmelidir.

"Konuşmak" - Zor Konular Hakkında Açık İletişim Kurmak

İK’nın sessiz kaldığı veya sorunlar hakkında konuşmaktan kaçındığı durumlarda, organizasyonel çatışmalar ve güvensizlikler artabilir. Bu noktada, İK'nın proaktif ve açık bir iletişim stratejisi benimsemesi hayati önem taşır. Şirketin kültürü, iş yerindeki etik kurallar, performans hedefleri ve kariyer gelişim fırsatları konusunda net ve şeffaf bir iletişim kurmak, sadece sorunları önlemekle kalmaz, aynı zamanda çalışanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.

Özellikle zorlu süreçlerde (örneğin işten çıkarmalar, yeniden yapılanma) İK'nın açık iletişimle bu süreçleri yönetmesi, çalışanlar arasında güvenin korunmasına yardımcı olur.

Üç Maymunu Tersine Çevirmek

Sonuç olarak, İK'nın "üç maymun" metaforunu tersine çevirmesi, organizasyonun sağlığı ve çalışan memnuniyeti açısından kritik bir gerekliliktir. İK, sorunları gören, duyan ve çözüm üreten bir departman haline geldiğinde, iş yerinde hem verimlilik artar hem de iş tatmini sağlanır.


 

12.10.2024

BU İÇERİĞİ PAYLAŞ

E-Bülten

Yeni içeriklerden anında haberdar olun!

GÖNDER

İletişime Geç!

Gönder